Huzurevinde yaşayan Paul Edgecomb, geçmişe dönerek bir zamanlar görev yaptığı hapishanede, "Yeşil Yol" olarak bilinen ölüm koridorunda yaşadığı unutulmaz olayları anlatır. Yıllar boyunca birçok idam mahkumuna eşlik eden Edgecomb, hiçbirinin John Coffey kadar iz bırakmadığını belirtir. İki küçük kızı öldürmek suçundan idama mahkum edilen Coffey, iri cüssesine rağmen son derece hassas ve düşünceli biridir. Dahası, doğaüstü güçlere sahip olduğu da ortaya çıkar. Coffey'nin suçluluğundan şüphe duymaya başlayan Edgecomb, onunla derin bir bağ kurar ve gerçeği ortaya çıkarma arayışına girer. Bu süreçte, ölüm, adalet ve insanlığın sınırları üzerine sorgulamalar başlar.